6284 sayılı kanunun 12. maddesince elektronik kelepçe takılıyor. Bence burada asıl sorgulanması gereken şey elektronik kelepçe takılma durumuna kadarki süreçtir. İlk öncelikle kadının dava açıp şiddet gördüğünü kesinleştirilmiş kararla ispatlaması gerekiyor. Daha sonrasında koruma kararı alan kadın için bu da yeterli olmamakla beraber karşı tarafın koruma kararını birkaç kez ihlal etmesi halinde hakim gerekli görürse takılabiliyor. Şiddet mağduru kadının, bu aşamalara gelene kadar yaşaması zaten mucize bir durumdur. İhalin birkaç kez tekrarlanması durumunda takılmasını doğru bulmuyorum. O kadar ihlal yapan şiddetkar o süreçte mağduru öldürmesi muhtemel bir durumdur. Elektronik kelepçenin şiddet durumunda direk takılıp önlem derhal başlatılmadığından, kanunun caydırıcılığının olduğunu düşünüyorum. Kişi suçu tekrür ediyorsa bu durumda elektronik kelepçeden de fazlası; yüklü bir hapis cezası olmalıdır. Kadına şiddetin önüne geçilmesinde kanunların ağırlaştırılması gerektiğini düşünmekteyim. Dünya Sağlık Örgütünün 2015 yılındaki dünyadaki ülkelerde kadına şiddeti araştırdığı araştırmasının sonunda kanunların daha ağır ve uygulanabilir olmasının önemi vurgulanıyor. Türkiye'nin de bu yolda politikalar yürütmesi, kadınların yaşama haklarının ve demokratik devlet anlayışının uygulanması için gereklidir. Aslında elektronik kelepçe uygulaması bu doğrultuda gelişen bir fikirdir. Lakin kanun içeriğinde uygulanabilirliğine dair zorlukların olması sebebiyle kadın şiddet, istenilen boyutta gerileme sağlayamamaktadır ve kadınlar da bu uygulamadan yeterince yararlanamamaktadır.